Tıp Tarihi: Knidos Antik Kenti

17.08.2020

7 Dakika

Tıp, yüzyıllardır en hayati mesleklerden biri olarak süregeliyor. Tıpkı bugün olduğu gibi antik dünyada da hekimler, toplumların önemli bir parçası kabul ediliyordu. Peki geçmişte insanlar hastalıkları ve yaralanmaları nasıl tedavi ederdi? Tıp Tarihi video serimiz ile Anadolu'nun antik kentlerinin insan sağlığına nasıl yaklaştığını araştırıyoruz.

Serimizin ilk durağı, Knidos Antik Kenti. Muğla-Datça’nın muhteşem sahilinde, Ege ve Akdeniz’in kesiştiği noktada kurulan kent, arkeologlar tarafından MÖ 2.000 yılının ilk yarısına tarihlendiriliyor.

Saygın bir tıp fakültesine ve ünü antik dünyaya yayılan hekimlere ev sahipliği yapan Knidos’un bu tarihini birlikte inceleyelim:


Knidos’un Kısa Tarihi 

Ege ve Akdeniz’in birleştiği nokta olan Tekir Burnu üzerinde yer alan Knidos, antik dönemin önemli merkezlerinden biriydi. Karya kentlerinden biri olan Knidos, anakara ve önünde yer alan kayalık adanın birleştirilmesiyle oluşturulmuştu. Ortaya çıkan iki koya kurulan limanlardan, batıdakini savaş gemileri, doğudakini ise ticaret gemileri kullanıyordu. 

Knidos, topografik yapısı nedeniyle teraslar oluşturularak inşa edildi. Bu teraslardan ilki, kentin batı ve doğu limanlarının kesişim noktasında olan Dionysos Tapınağı’nın bulunduğu Dionysos Terası. Kentin ilgi çekici noktalarından bir diğeri olan Yuvarlak Tepe Terası da, kentteki iki limana da hakim bir konumda oluşuyla öne çıkıyor. Kentin en yüksek noktasında bulunan bu teras, ziyaretçilerine mavi ve yeşilin olağanüstü tonlarından oluşan bir manzara sunuyor. 

Knidos, antik dönemde sanata ve kültüre de çok önem veren bir kentti. Bunun en büyük kanıtı, kentte biri büyük, diğeri ise küçük olmak üzere iki tiyatro bulunmasıdır. Kentin doğusunda ise, Hellenistik Dönem’den günümüze çok iyi korunarak ulaşmış freskli bir villa yer alır. Bunlar dışında Knidos’ta, doğu batı yönünde uzanan bir cadde ve bu caddenin iki tarafında yer alan kamu yapıları, Demeter Kutsal Alanı, odeon (konser salonu), Korinth Tapınağı, agora, Bizans Kilisesi ve Roma Dönemi Bouleuterionu (meclis binası) gibi bir çok görülmesi gereken arkeolojik kalıntı bulunuyor. 

Antik dönemin önemli sanat, bilim ve ticaret merkezlerinden biri olan Knidos, Ege ve Akdeniz’in buluştuğu masmavi konumuyla ziyaretçilerini bekliyor. Knidos’a arabayla ulaşım mümkün olduğu gibi, tekneyle gelerek de bu etkileyici kenti ziyaret edebilirsiniz. Knidos Antik Kenti’nde güneşin batışını izlemeyi ve Deveboynu Deniz Feneri’ni ziyaret etmeyi unutmayın.

Menu
English
Giriş