Efsanevi Frig Kralı Midas

23.06.2023

5 Dakika

Efsanevi Frig Kralı Midas 

Antik Çağ’da Orta Anadolu’da yaşamış bir halk olan Frigler, hakkında anlatılan efsanelerle ünlü bir krala sahiptir. Kendisiyle aynı dönemde yaşamış olan Asur Kralı II. Sargon’un yazıtlarında adı Muşkili Mita olarak geçen Kral Midas’ın Frigya’ya en parlak dönemlerini yaşatmış olduğu düşünülür. Kral Midas, doğumu ve yaşamı hakkındaki rivayetlerin yanı sıra ölümü de efsaneleşmiş bir karakterdir. Gordion’u yerle bir eden Kimmer baskınından kaçıp kurtulmayı başaran kralın mağlubiyetin ağırlığına dayanamayıp “boğa kanı” içerek intihar ettiği söylenir. Günümüzde Kral Midas’ın bedeni, Ankara yakınlarında bulunan Gordion Müzesi ve Gordion Örenyeri’nde bulunan bir iskelet temel alınarak yeniden oluşturulmuş ve Ankara’daki Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde ziyarete açılmıştır.

Tarihsel olarak önemli bir karakter olduğu anlaşılan Kral Midas hakkındaki efsanevi anlatıların da oldukça popüler olduğunu biliyoruz. Fakat şimdiye kadar hiç duymamış olanlar için bu ilginç hikâyeleri yeniden anlatmanın iyi olacağını düşündük.

Midas’ın Kulakları Eşek Kulakları 

Midas ile ilgili ilk hikâye mitolojide sıklıkla karşılaştığımız gibi tanrılar arası bir çekişmeye dayanır.

Müziğin ve sanatların kâhin tanrısı Apollon ve kırların, satirlerin ve çobanların müzisyen tanrısı Pan arasında bir müzik yarışması gerçekleşecektir. Ve Kral Midas da yarışmanın jüri üyelerinden biri olarak seçilir. Apollon ilham perileri olarak anılan dokuz kız kardeş olan Müzleri bile kendine hayran bırakan gümüş lirini çalarken Pan ise flütüyle etkileyici nağmeler çıkarmaktadır. Yarışmanın sonucunda jürilerden biri olan dağ tanrısı Tmolos, Apollon’u galip ilan edecekken Midas’ın oyunu Pan’dan yana kullanması sonucu değiştirir. Elbette tanrı Apollon bu duruma çok öfkelenir ve “Müziğin güzelliğini anlayamayan bu kulaklar eşek kulağı olabilirler ancak.” diyerek Midas’ın kulaklarını eşek kulağına dönüştürür.

Kulaklarının halinden utanan Midas onları saklamak için başındaki külahı hiç çıkarmaz olur. Fakat saçlarını kesen berbere el mahkûm açmak zorunda kalır bu sırrı Midas. Berber uzunca bir süre bu sırrı saklar ama sonunda dayanamayarak bir kuyuya bağırır: “Midas’ın kulakları eşek kulakları!” Bir kuyuya da bağırılmış olsa sır bu, yayılacaktır elbette. Tüm halkı Kral Midas’ın eşek kulaklarıyla dalga geçer olur o andan sonra. Ve Midas artık dayanamayıp kestirir kulaklarını. Fakat bu kez de kesilen kulaklar sarmaşık gibi yeniden uzamaya başlar. Midas, öfkeli Apollon’a yalvarıp kulaklarını geri vermesini ister tanrıdan... Kulaklarını geri vermesini ve tüm servetini almasını elinden... Tanrı, Midas’ı bağışlar, kulaklarını geri verir ama canını da alır ondan.

Tuttuğu Altın Olan Midas

Kral Midas ile ilgili efsanelerin ikincisi yine tanrıların dokunuşuyla şekillenir. Ama bu kez, asıl zenginliğin ne olduğu ve açgözlülük üzerine de önemli mesajlar içerir. Günlerden bir gün, tanrı Dionysos’un yoldaşı satirlerden birinin gül bahçesinde uyuyakaldığını görür Kral Midas. Ve belden aşağısı keçi yukarısı insan biçimli bu doğa ruhunu on gün on gece sarayında ağırlar. Dionysos, yoldaşına böyle misafirperverce davranan Midas’a bir iyilik yapmak ister ve krala bir dileğini gerçekleştireceğini söyler. Bunun üzerine Midas, dokunduğu her şeyin altına dönüşmesini ister tanrıdan. Dileği gerçek olduğunda ise kral büyük bir hüsrana uğrayacaktır. Yemek için eline aldığı yiyecekler, içindeki nektarı tatmak için tuttuğu kadehler ve bahçesinde kokusunu içine çekmek için hafifçe dokunduğu güller bile altına dönüşmektedir. Midas, tanrıya kendisinin başlangıçta bir hediye sandığı bu laneti üzerinden kaldırması için yalvarır. Dionysos ise krala bugün Sart Çayı olarak bilinen ve Lidya Krallığı’nın başkenti Sardes’den geçen Paktalos Irmağı’nda yıkanmasını söyler. Kral ırmakta yıkanınca gerçekten de o uğursuz güçten kurtulur. İnsanlar yüzyıllar boyunca ırmağın içinde bulunan altın parçalarını bu hikâyeye dayandırır.

Türkiye’de Kral Midas’ınkine benzeyen efsanevi anlatılarla bezeli birçok tarihi mekân bulunur. Mitoloji ve gerçekliğin birbirine açıldığı eşiklere dokunmanın nasıl bir deneyim olduğunu öğrenmek istiyorsanız, Turkish Museums Blog yazılarını ve YouTube kanalını takip etmeye devam edin.

Frigya, Gordion, Ankara

Menu
English
Giriş