12/26/23
5 Minute
Kökeni hakkındaki bilgiler hâlâ tartışma konusu olan, klasik mitolojinin gizemli figürü Hekate; yol ağızlarının, kapıların, gecenin, büyünün, cadılığın ve hayaletlerin tanrıçası olarak biliniyor. Hakkında ilk bilgilere Hediod’un Theogony isimli eserinde rastlanan ve bu eserde “gökyüzü, yeryüzü ve denizlerin tanrıçası” olarak büyük bir saygıyla anılan tanrıçanın, halk arasında da büyük bir saygı gördüğü gibi hükmettiği güçler nedeniyle aynı boyutlarda bir korku da uyandırdığı düşünülür. Anadolu kökenli bir tanrıça olduğu iddiası hiç de hafife alınmayacak bazı açıklamalara sahip olan Hekate’nin günümüzde Muğla şehrinin kuzey bölgesinde yer alan Karia’ya dayandırılan bir külte sahip olduğu genel bir kanıdır. Muğla’nın Yatağan ilçesi sınırlarında bulunan Lagina Hekate Kutsal Alanı külte ilişkin keşfedilmiş en önemli tapınağa ev sahipliği yapar.
Hekate kültünün Anadolu’daki etkilerinin yoğun olarak görüldüğü bölge Karia ve Lagina ile sınırlı değildir elbette. Lidya, Kilikya ve Frigya bölgelerinde de kültün izlerine rastlanırken Anadolu’nun bu çeşitli bölgelerinde keşfedilen heykel, friz, sikke gibi buluntular tanrıçanın tasvirlerini taşır. Özellikle geç dönemlerde temsil ettiği hayalet, ruh, büyü gibi “kötücül” kabul edilen güçler nedeniyle insanlarda korku uyandırdığı sanılan Hekate’yi hoş tutmak için insanlar bu kötücül varlıkların yoğunlaştığını düşündükleri yol ağızlarına ve bu varlıkları uzak tutmak istedikleri evlerinin kapılarına Hekate heykelleri yerleştirirler.
Genellikle üç bedenli olarak temsil edilen Hekate’nin, tek bir figür olarak tasvir edildiği eserler erken döneme aittir. Kimi eserlerde yanında köpeklerle birlikte tasvir edilen Hekate’nin özdeşleştirildiği hayvanlardan biri de sansardır. Tanrıçanın kutsal hayvanlarının arasında aslan, kurbağa ve barbunya balığı da vardır. Zaman zaman sahip olduğu üç başından biri ya da tamamı hayvan figürleri biçiminde tasvir edilen tanrıçanın adı ayrıca ilaçlar ve zehirlerle bağlantısından dolayı birçok bitkiyle de birlikte anılır. Zehirli bitkilere sahip olan porsuk ağacının yanı sıra sarımsak ve selvi de Hekate ile ilişkilendirilen bitkiler arasındadır.
Sınırlar, anahtarlar, kapılar gibi “eşiktelik” ifade eden objelerin tanrıçası olarak kabul edilen Hekate, tüm yolculukların tanrıçası olarak ölümden sonraki yaşamdaki yolculuğa hükmetmekte ve bu nedenle Ölüler Diyarı tanrıçası olarak da düşünülmektedir. MS 1. yüzyıldan itibaren Hekate’nin geceyle ve karanlıkla ilişkilendirilen karakteri onun cadılık pratiğiyle çok sıkı ilişkiler içinde olan bir tanrıça olarak kabul edilmesine yol açar.
Tanrıça Hekate’nin bir diğer özelliği ise günümüz İstanbul’unun ilk atası sayılabilecek Byzantium’la olan ilişkisidir. Makedonyalı 2. Philip’in kenti kuşattığı sırada planladığı bir gece saldırısını gökyüzünü aydınlatarak ortaya çıkardığına inanılan Hekate, kentin kurtarıcı tanrıçası olarak çok büyük saygı görür.