3/4/22
5 Minute
Hazırsanız sizi tarihte bir yolculuğa çıkaracağız. “Nereye gidiyoruz?” diye sorduğunuzu duyar gibiyiz. Yolculuğumuz, Roma Dönemi’nin en göz alıcı şehirlerinden biri olan Perge’ye! Sizi Perge’de gerçekten çok özel bir kadınla tanıştıracağız: Plancia Magna. Dünya tarihinin ilk kadın belediye başkanı!
Plancia Magna’yı ilk kadın belediye başkanı olarak tanımlamamız size biraz sıradışı gelebilir. Plancia’nın yaşadığı dönemde politikayla ilgilenmek ve siyasi görevler üstlenmek zordu elbette, hatta kadınlar için neredeyse imkansızdı. Buna rağmen Plancia, cesareti ve duruşu ile bir ilki başardı ve kendisi için belirlenmiş kalıpların dışına çıktı. Dönemin kadınlarına da örnek oldu. Onun izinden giden pek çok kadın, ondan aldıkları ilhamla kendilerine biçilen rollerin dışına çıkacak cesareti gösterebildi. Dünya Kadınlar Günü’ne sayılı günler kala, antik dönemin yaşam tarzını, geleneklerini ve bakış açısını değiştiren Plancia Magna’yı gelin birlikte tanıyalım.
Plancia Magna, Perge kentinin nüfuzlu ve zengin bir ailesi olan Plancius ailesinin kızı olarak hayata gözlerini açar. Uzun yıllar boyunca senatörlük yapan ve eyalet valisi olan babası M. Plancius Varus, belki de Plancia’nın politikaya olan ilgisinin kaynağıdır. Maddi ve siyasi olarak güçlü ve ayrıcalıklı bir aileden gelen Plancia içinse dönem şartları düşünüldüğünde belirlenmiş hayat, babasının ya da eşinin gölgesinde, zenginliğin tadını çıkardığı, rahat ve belki biraz da içe kapanık bir hayattır. Ancak Plancia gibi siyaseti daha çok küçük yaşlarda gözlemlemeye başlayan, her şeyin ötesinde kendi gücünün farkında olan bir kadın için bu hiç de cazip bir yaşam planı değildir. Sahip olduğu serveti yalnızca kendi konforunu korumak ya da yükseltmek için kullanmak da Plancia’ya göre değildir. Dönemin geleneklerine göre bir kadın kendi mal varlığını kendi başına kontol edemez. Lakin Plancia bu ezberi bozar. O, kentine, kendisine bu yaşamı sunan güçlü Perge’ye, borçlu olduğunun farkındadır ve bu borcu yine kenti için çalışarak ve kendi parasını bu uğurda harcayarak ödemeye kararlıdır.
Plancia, ilk olarak kentini iyileştirmeye, daha da güzelleştirmeye adar kendini. Mimari yapıların iyileştirmeleri için finansman sağlar. Kentin tanrı, tanrıça ve imparatorluk önde gelenlerinin heykelleri ile süslü, görkemli Helenistik kapısının restorasyonunu üstlenir. Perge’nin bugün bile güzelliğinden hiç yitirmeden ayakta kalan yapılarının çoğunda da Plancia’nın imzası, daha doğrusu finansman desteği vardır.
Plancia, Perge için dini ve sosyal görevleri de layığıyla yerine getirir. Artemis Tapınağı’nın yüksek rahibesi olarak görev yapar. Ayrıca kendisine, emperyal kült ve ömrü boyunca elinden alınmamak üzere, ana tanrıça yüksek rahibeliği unvanları da verilir. Plancius ailesinin kızı kenti için üstlendiği tüm görevlerle, “Perge’nin Kızı” olarak anılmaya başlanır.
Plancia Magna kent yaşamında o denli aktif bir rol üstlenir ve kentin güçlendirilmesi için o kadar çalışır ki Perge meclisleri, ona teşekkürlerini sunmak için “dünyayı yaratan mimar” anlamına gelen “Demiourgos” unvanını verirler. Bu yalnızca bir onurlandırıcı san değildir. “Demiourgos” aynı zamanda en yüksek kamu görevi pozisyonudur ve bu pozisyon yalnızca erkekler için açıktır. Ama Plancia söz konusu olunca bu kurallar da değişir.
Size biraz anakronik gelebilir belki ama aslında üstlendiği görevler ve taşıdığı unvanlarla Plancia Magna o dönemin “belediye başkanı” sayılabilir. Kentin mimari gelişimine katkısı, kent ile ilgili aldığı kararlar hatta kendi serveti ile finanse ettiği oyunlarla Plancia Magna gerçekten aktif bir kadın siyasi figürdür. O kentini çok sever; çok önemser.
Perge halkı da en az Plancia’nın onları önemsediği kadar Plancia’yı önemser ve sever. Ona olan sevgilerini ve minnetlerini göstermek için Plancia’nın ölümünden sonra bile heykellerini yaptırır ve kentin çeşitli yerlerine konumlandırırlar. İlginçtir ki, Plancia’yı sıkça bağımsızlığı ve cömertliğiyle anarlar. Bulunan yazıtlarda “Plancia Magna kendi parasını harcadı.”, “Bol bol harcadı.”, “Kocasının kontrolü olmadan harcadı.” şeklinde ifadelere rastlanır. Plancia, kendi halkının gözünde de kalıpların dışında yaşayan, ezberleri bozan, güçlü, bağımsız ve cömert bir kadındır. Ölümünden sonra bile bu durum değişmez. İsminin ardına aldığı “büyük” sıfatı da aslında bu sevginin en büyük göstergesidir.
Aradan yüzyıllar geçmesine rağmen, Plancia Magna ve ardından tarih sahnesine çıkan nice kadın, idolümüz olmaya ve bize yol göstermeye devam ediyor. Sadece Dünya Kadınlar Günü’nde değil, her gün duruşları, emekleri ve öyküleriyle hepimizin ilhamı olan kadınlara teşekkürü borç biliriz. Siz de Plancia Magna’nın heykelinin bulunduğu Antalya Müzesi ve onunla ilgili birçok yazıtın bulunduğu Perge Ören Yeri’ni ziyaret edebilir, Plancia’yı onurlandırabilir ve onun hikayesinden ilham alabilirsiniz.
Dünya Kadınlar Günü Kutlu Olsun!