Şehir Rehberi: Kars

1.09.2023

5 Dakika

Şehir Rehberi: Kars


Türkiye’nin Doğu Anadolu Bölgesi’nde, Ermenistan sınırına komşu olan Kars, hem Paleolitik Çağ’a ait kalıntılar barındıracak kadar köklü geçmişi hem de coğrafi konumunun getirdiği eşsiz çok kültürlülüğü ile dikkat çeken bir şehirdir. Sınırları içinde yapılan arkeolojik kazılarda, günümüzden iki milyon yıl önce yaşanan Yontma Taş Devri’ne ait kalıntılara rastlanan şehir; Urartu, Kimmer, İskit, Med ve Pers uygarlıklarının etkisi altına girmesinin yanı sıra Ermeni, Roma ve Sasani devletlerinin yönetimi altında kaldığı zamanlar da geçirmiştir.

Tarihi İpek Yolu üzerinde yer alan konumuyla bölgede egemenlik kurmak isteyen güçlerin her zaman ilgisini çeken şehir; 13. yüzyılda gerçekleşen Moğol istilasıyla İlhanlılar ve Altın Orda Devleti, ilerleyen dönemlerde ise Karakoyunlu, Akkoyunlu ve Safevi devletlerinin egemenliğine tanık oldu. Kanuni Sultan Süleyman Dönemi’nde Osmanlı Devleti sınırlarına dahil olan Kars, 19. yüzyılın bir bölümünü ise Rus Çarlığı’nın egemenliği altında geçirdi. I. Dünya Savaşı noktalanırken imzalanan ve Osmanlı Devleti açısından ağır sonuçlar barındıran Mondros Ateşkes Antlaşması sonucu İngiliz yönetimine giren şehir, Türk Kurtuluş Savaşı’nın başarıya ulaşmasından sonra Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde kaldı. 

Antik Çağ’dan beri egemen olan uygarlıkların sürekli değiştiği, yakın tarihte de savaşlara ve bölgedeki egemen güçler arasındaki el değiştirmelere sahne olan Kars, bu çalkantılı tarihin miras bıraktığı zengin kültürel varlıkları korumaya devam ediyor. Ani Arkeolojik Alanı gibi insanlığın en önemli ortak miras alanlarından birini de sınırları içinde barındıran şehir; merkezinde yer alan ve 12. yüzyıla tarihlenen görkemli kalesi, bir dönem şehre egemen olduğunu söylediğimiz Rusların inşa ettikleri Baltık mimarisinin izlerini taşıyan yapıları ile de görülmeye değer bir şehir.

Son yıllarda, Ankara-Kars arasında sefer yapan Doğu Ekspresi seyahatleri aracılığıyla popüler bir gezi noktası haline gelmiş olan Kars’ın vadettiği otantik deneyimle birlikte, sahip olduğu müze ve ören yerlerini de anlatmadan geçmek olmaz.


Kars’ta Nereleri Gezmeli? 

 

Kars Müzesi

Kars Müzesi
 

Bir Kars seyahatinde mutlaka uğranması gereken noktalardan ilki, özel coğrafi konumuyla birçok medeniyete ev sahipliği yaptığını belirttiğimiz bölgenin tarihi zenginliklerini barındıran Kars Müzesi. 1959 yılından itibaren faaliyet gösteren ve 1981 yılından beri de kendi modern binasında hizmet veren Kars Müzesi, arkeoloji ve etnografya kategorisinde eserleri barındıran iki salon biçiminde organize edilmiştir.

Arkeoloji salonunda, bölgedeki kazı çalışmalarında bulunan ve Paleolitik Çağ’dan başlayıp Selçuklu Dönemi’ne uzanan bir aralığa tarihlenen kalıntılar sergilenmektedir. Müzenin ziyaretçilerini en çok cezbeden kalıntılardan biri ise 65 milyon yıl önce yaşamış bir dinozor türü olan Tirinazor’a ait 40 kilo ağırlığındaki ayak bileği kemiğidir. Bölgede yaşayan halkların gündelik hayat nesnelerinin sergilendiği etnografya salonunun yanı sıra müzede, Kars’ın kurtarıcısı ve Millî Mücadele’nin kahramanlarından biri olan Kazım Karabekir Paşa’nın kullandığı vagon da sergilenmektedir.

 

Kafkas Cephesi Harp Tarihi Müzesi 

Kafkas Cephesi Harp Tarihi Müzesi

Şehirde, 19. yüzyıl başında inşa edilmiş ve dönemin Osmanlı-Rus çatışmalarında trajik olaylara sahne olduğu için Kanlı Tabya olarak da anılan bina ise Kafkas Cephesi Harp Tarihi Müzesi olarak ziyarete açılmış durumdadır. İnteraktif müze konseptinin uygulandığı ve binanın tarihinde yaşanmış bazı sahnelerin canlandırıldığı müze, ziyaretçilerine sıra dışı bir deneyim yaşatmaya aday. 

 

Ani Arkeolojik Alanı

Ani Arkeolojik Alanı

Kars’ta bulunan ve insanlığın ortak tarihi mirasının en önemli merkezlerinden biri olan Ani Arkeolojik Alanı ise kentin dünya çapında bilinirliğe sahip olan çok önemli bir kültürel varlığı.

Zerdüştçülük, Hristiyanlık ve İslam gibi Anadolu tarihinde önemli dinlere ait, bazıları günümüze kadar oldukça iyi korunmuş durumda olan ve anıtsal nitelikte birçok yapıyı içinde barındıran alan; Ermeni, Doğu Roma, Selçuklu ve Gürcü mimarisinin her biri kendine özgü nitelikler taşıyan eşsiz örneklerini barındırmaktadır. Benzersiz bir mimarlık dersi vermeye uygun bir açık hava dersliğini andıran ve Türkiye’nin UNESCO Dünya Miras Listesi’ne girmiş kültürel varlıklarından biri olan Ani Arkeolojik Alanı ziyaretçilerini büyülü bir atmosferle karşılıyor.


Kars’ın masalsı atmosferini solumak ve tarihte keyifli bir yolculuğa çıkmak için sizi de Kars’a bekliyoruz!
 
Menu
English
Giriş