9.02.2024
6 Dakika
Neolitik Çağ, insanlık tarihinde büyük dönüşümlerin yaşandığı, gizemli ve oldukça ilgi çekici dönemlerden biridir. Özellikle yakın geçmişte ortaya çıkarılan Göbeklitepe gibi sit alanları, insanlık tarihinin şimdiye kadar tahmin ettiğimiz çizgide gelişmemiş olmayabileceğini keşfetmemizi sağlayarak Neolitik Çağ’ı daha da ilgi çekici kılar.
Türkiye, tıpkı Göbeklitepe gibi, tarihi Neolitik Çağ’a uzanan pek çok kalıntıya ve bu kalıntıların yoğun olarak bulunduğu merkezlere ev sahipliği yapar. İnsanlığın yerleşik hayata geçtiği, böylece tarımın, dinin ve diğer karmaşık toplumsal yapıların ortaya çıkışındaki kırılma noktalarının yaşandığı bu dönemin bilgilerini Türkiye topraklarından günümüze taşıyan kalıntıların başlıca olanlarını birlikte tanıyalım.
Geçmişe yolculuğumuzda ulaşabildiğimiz en eski alanlar arasında “şehir” denebilecek kadar gelişmiş bir yerleşim yeri olmasıyla öne çıkan Çatalhöyük Ören Yeri’nde en eskisi MÖ 7400 yılına uzanan kalıntılar ortaya çıkarılmıştır ve kentin en erken yerleşim katının tarihi MÖ 5500 yılına uzanır. Mimari açıdan etkileyici yapıların bulunduğu yerleşimde bitişik düzende inşa edilmiş kerpiç evler, merdivenle çıkılan düz çatılardaki deliklerle dünyaya açılır ve bölgede, evlerin duvarlarını süsleyen resimler ile bir ana tanrıça kültünü akla getiren, pişmiş topraktan ve taştan yapılmış heykelcikler keşfedilmiştir. Neolitik atalarımızın yaşam biçimine ilişkin bilgiler veren daha pek çok kalıntının ortaya çıkarıldığı Çatalhöyük, arkeolojik açıdan hazine değerinde bir sit alanıdır. Çatalhöyük Ören Yeri’ni gezme, Neolitik Çağ kalıntıları arasında dolaşma deneyimine dair fikir edinmek isterseniz Turkish Museums Instagram sayfamızdaki Uncovering: Çatalhöyük videomuzu izleyebilirsiniz.
Yakın tarihin en önemli arkeolojik keşiflerinden biri olan Göbeklitepe, insanlığın henüz yerleşik hayata geçmediği ve büyük oranda avcılık-toplayıcılıkla uğraştığı düşünülen bir zamanda, günümüzden tam 12.000 yıl önce inşa edilmiş bir yapılar bütünüdür. Dairesel planlı mekânlardan oluşan ve hayvan tasvirlerinin, bir kısmında da insan formlarının işlenmiş olduğu T biçimli, devasa sütunlarıyla dikkat çeken yapının bu kadar erken bir tarihte nasıl bir insan örgütlenmesiyle inşa edildiği, cevabı aranan sorular arasında yer alır. Yapıların kullanım amacı kesin olarak bilinmemekle birlikte bir yerleşim alanı olmadığı ve ibadet için kullanıldığı öngörülmektedir. Çevredeki avcı-toplayıcı grupların bir araya gelip ritüelistik pratikler gerçekleştirdiği tahmin edilen Göbeklitepe’nin, dünyanın hem en eski hem de en büyük tapınağı olduğu varsayılır. Dinsellik ile insanın yerleşik hayata geçişi ve tarımsal hayatın başlaması arasındaki ilişkiyi hem kronolojik hem de niteliksel açıdan yeniden düşünmemizi sağlayan Göbeklitepe Ören Yeri, insanlığa yepyeni bir bakış açısı kazandırmak üzere ziyaretçilerini bekliyor. Göbeklitepe Ören Yeri’nde kısa bir gezinti için Turkish Museums Instagram sayfamızdaki Uncovering: Göbeklitepe videomuzu izleyebilirsiniz.
Orta Anadolu’nun bilinen en eski köyü olan Aşıklı Höyük, 10.000 yıllık tarihe sahip, MÖ 9000-8000 yılları arasında yaklaşık otuz-otuz beş kuşağın kesintisiz yerleşik hayat sürdürmesiyle öne çıkan bir sit alanıdır. Diğer Neolitik yerleşimlerle benzerlikler de gösteren yapıları arasında konutlardan ayrı bir yerde inşa edilmiş özel amaçlı yapılardan oluşan bir alanı da mevcuttur. Özellikle ateş yerlerinin dikkat çektiği Aşıklı Höyük, insanın kireci yakıp söndürdüğüne dair izler taşıyan ilk yerdir. Ayrıca bu ören yeri, beyin cerrahisine dair izlerle ilk karşılaşılan insan yerleşimi olma özelliğini de taşır. Yirmili yaşlarda öldüğü anlaşılan Aşıklı sakini bir kadının kafatasında, etrafında hücre yenilenmesi izleri olan bir deliğe rastlanmıştır. Bu hücre yenilenmesi izleri, deliğin kadın hayattayken açıldığını ve sonrasında da kadının bir hafta kadar hayatta kaldığını ortaya koyar. Aşıklı Höyük’ü ziyaret etmek isteyenler için, arkeolojik alanın Aksaray’da yer aldığını ve bölgedeki kazılardan çıkarılan kimi eserlerin Aksaray Müzesi’nde sergilendiğini hatırlatalım.
Neolitik Çağ ilk yapıların ortaya çıktığı, yerleşim yerlerinin seçildiği ve buna bağlı olarak yerleşim birimlerinin düzenlendiği bir çağ olarak insanlık tarihinde büyük bir değişime gebeydi. Bu değişimlerin ne zaman ve nasıl gerçekleştiği hâlâ tam olarak bilinmese de değişimin adımlarını dünyadaki ve Türkiye’deki neolitik kazı alanlarında takip etmeyi sürdürüyoruz. Sizi de insanlık tarihindeki en temel dönüşümlere şahitlik etmiş mekân ve eserleri görmek için Anadolu topraklarında bir yolculuğa davet ediyoruz.