Antalya Olympos Ören Yeri
Antalya'nın güney sahillerinde Phaselis'ten sonra bir başka önemli liman kenti Olympos'tur. Kuruluş tarihi bilinmemekle birlikte, MÖ 167-168 yıllarında basılan Likya Birlik sikkelerinde adı geçen Olympos, Birlik içinde üç oy hakkına sahip 6 şehirden biridir. Birlikte, Likya’nın doğusunu temsil etmiştir. Kentin günümüze ulaşmış kalıntıları; Helenistik, Roma ve Doğu Roma (Bizans) dönemlerine aittir.
Olympos Limanı, tarihte korsan yatağı olarak bilinir. Kilikyalı korsanların başı Zeniketes, şehri üs olarak kullanmıştır. Böylelikle "Mitras Kültü" de şehre yerleşmiştir ki, bu doğu kökenli olan yaratıcı Işık Tanrısı kültüdür. Şehirdeki korsan egemenliği MÖ 67'ye değin sürmüştür. MS 43'teki kesin Roma egemenliği, yeni parlak bir dönemin de başlangıcı olmuştur. Onarılan veya yeniden inşa edilen birçok yapı, demirci Tanrı Hephaistos (Vulcano) adına yapılan kutlamalar, İmparator Hadrian’ın (MS 130) ziyareti, şehir tarihinin Roma Dönemi’ne ait renkli sayfalarıdır. Erken Hıristiyanlık Dönemi’nde önemini koruyan kentin Piskoposu Methodius, adından en çok bahsedilen kişidir. Olympos, MS 4. yüzyıldan itibaren yeniden korsan hücumlarına uğramışsa da MS 5. yüzyılda Efes ve İstanbul konsüllerine katıldığı yazılı kayıtlardan anlaşılmaktadır.
Geç Hristiyanlık Dönemi’nde önemini yitirmeye başlayan Olympos, 11 ve 12. yüzyılda Venedikli ve Cenevizli tüccarların ticari merkezi olmuş, ancak bu aktivite 16. yüzyıldaki Osmanlı İmparatorluğu’nun deniz üstünlüğüyle son bulmuştur. Olympos'un günümüze ulaşmış kalıntıları, doğudan batıya doğru denize akan bir ırmağın ağzında ve her iki yakasında yer alır. Antik dönemde kenti ikiye bölen nehir yatağı, bir kanal içine alınmak suretiyle iskele olarak kullanılmıştır ve köprü ile birbirine bağlanmıştır. Anılan köprünün bir ayağı korunmuş durumdadır. Güney kıyıda, Helenistik Dönemin çok köşeli örgülü duvarı ile yanındaki Roma ve Doğu Roma (Bizans) onarımlarına işaret eden bölümü görülmektedir.
Nehir ağzına yakın bir yerde küçük ve dik akropolde geç dönemlerden kalan yapı kalıntıları yer alır. Irmağın güney kıyısındaki Helenistik temelli ve onarımı Roma tarafından yapılan küçük tiyatro oldukça harap vaziyettedir. Şehrin görülebilir diğer önemli yapısı ise ırmak ağzının 150 m batısında yer alan tapınak kapısıdır. İon düzeninde küçük bir tapınağa ait olduğu mimari parçalardan, Roma İmparatoru Marcus Aurelius (MS 172-173) adına yapıldığı anlaşılmaktadır.
Kalıntılar arasında en ilginci Antalya Müzesince yürütülen kazılarla gün ışığına çıkarılmış olan “Kaptan Eudomus'un Lahdi’dir. Nehir ağzının hemen yanında kayalığın oyuğunda yer alan lahit, hem duygu dolu şiirsel ithaf yazıtında kaptanın adını, hem de uzun kenarındaki gemi kabartmasında gemisinin şeklini vermesi açısından da önemlidir.
Olympos’un doğusunda, sahilden 300 m ilerde caretta carettaların yumurta bıraktığı muhteşem kumsalı ve pek çok bitkinin yaşadığı sahil kumulları ile ünlü Çıralı yerleşimi yer alır. Kentin birkaç kilometre güneybatısındaki Yanartaş (Antik Chimaera ) olarak anılan yükseltinin güney yamacından devamlı olarak alev çıkar. Geceleri oldukça etkileyici görünen bu doğa olayı, binlerce yıldır yer altındaki metan gazının yeryüzüne ulaşmasından başka bir şey değildir. Bununla birlikte bu ateş Likya'da yaşayan ve soluğundan ateş püskürdüğüne inanılan Chimaera adlı canavar ile özdeşleşmiştir. Demirci Tanrı Hepaistos'un kült merkezine dönüşen alanda antik dönemlere ait kutsal yol ile alevlerin etrafındaki bir takım adak yapıların temellerini görmek mümkündür.
There is no event in this Museum
All Events