Meydan, Mahallesi, Mimar Sinan Caddesi, Sarı Camii yanındaki 18. Yüzyıl yapısı bu konak, Edirne’nin günümüze ulaşan en eski sivil mimarlık örneğidir. Konak, Edirne Defterdarı Emin Bey ve ailesi tarafından kullanılmıştır. Bir süre boş kaldıktan sonra konağa Necmi İğe ve ailesi taşınmıştır.
Günümüzde Müze olarak işlevlendirilen bu konak yaklaşık 900 metrekarelik bir alana sahip olup; geçmiş yapı tarihi, malzeme kullanımı, plan biçimlenişi ve dönemin yaşam biçimini yansıtması açısından Edirne Etnografyası için son derece önemli bir yapıdır. Konak, haremlik ve selamlık şeklinde, zemin kat, ara kat ve üst kat olarak inşa edilmiştir. 7 adet oda ve 6 adet sekiye sahip bu yapı kültürel ve geleneksel değerlerimizin izlerini barındırmaktadır.
Necmi İğe Evi Etnografya Müzesinin her köşesi dönemin günlük yaşamına dair ipuçlarını içermektedir. Müzede, bölgemizin düğün kültürü, el sanatları, örf ve adetleri anlatılmaktadır. Kız isteme, çeyiz odası, kına gecesi, damat tıraşı, imam nikâhı, kurşun dökme, düğün yemeği, hamam ve zifaf geleneği gibi adetler canlandırılmıştır. Rumeli ve Balkanlara ait yöresel kıyafetler sergilenmektedir.
Müzemiz; yöremizin yaşam kültürünü, sosyal hayatını, gelenek ve göreneklerini gelecek nesillere aktarmayı hedeflemektedir.
Edirne Müzesi Kurucularından Necmi İğe
Necmi İğe, 1898 yılında Edirne'nin Küçükpazar semtinde bulunan Muradiye bayırı civarında İğcioğlu Ahmet Ağa Konağı’nda doğdu. 1922 yılında annesi Adviye Hanım’ın erkek kardeşi olan Edirne Defterdarı Emin Bey’in sahibi olduğu Mimar Sinan Caddesi’nde, Sarı Camii bitişiğindeki konağa taşındılar. Necmi İğe vefat edinceye dek bu konakta yaşamıştır. Bu konak günümüzde Necmi İğe Evi diye bilinir. Nüfusa Ahmet Necmeddin olarak kaydedilse de ölünceye kadar resmi yazışmalar hariç, Edirneliler ona “Necmi Ağabey” diye hitap etmiştir. Kimsesizlerin kimsesi, Edirnelilerin “Necmi Ağabey”i, 08 Aralık 1953 tarihinde 55 yaşında kalp krizinden hayata veda etmiştir.
Bu müzede etkinlik yok
Tüm Etkinlikler