Kız Kulesi’nin Kısa Tarihi
Bugün Kız Kulesi’nin bulunduğu adacıkta MÖ 410 yılında bir gümrük noktası oluşturulduğu ve Karadeniz’den gelen gemileri denetlemek ve vergi almak amacıyla bir kule inşa edildiği bilinmektedir.
12. yüzyılda Doğu Roma İmparatoru I. Manuel Komnenos tarafından adacıkta bir savunma kulesi inşa ettirilmiştir. Bu kule ile Sarayburnu’nda Mangana Manastırı’nın yanında bulunan bir kule arasında (Deniz Surları restorasyonu yapılan bölüm) bir zincir gerilerek gemilerin
Boğaz’a giriş çıkışı kontrol altına alınmıştır.
İstanbul’un fethinden sonra ise Fatih Sultan Mehmet buraya yeni bir kale inşa ettirmiştir. Kaleye bir nöbetçi birliği yerleştirilmiş, her akşam yatsıdan sonra ve seher vakti, kulede Mehteran Bölüğü çalmaya başlamıştır. Bayramlarda ve padişahların tahta çıktıkları zaman sahil saraylarını ziyaretlerinde Kız Kulesi’nden top atışı yapılması gelenek haline gelmiştir.
18. yüzyılda Ahşap kulenin kuzey bölümüne Sultan III. Ahmed’in Sadrazamı, Nevşehirli Damat İbrahim Paşa tarafından Karadeniz ve Marmara’dan gelen gemilere geceleri yollarını göstermesi için fener konulmuştur. Bu tarihten itibaren kule, artık bir kale değil bir deniz feneri olarak hizmet vermeye başlamıştır.
Kule 1830-1831 yılları arasında kolera salgınının şehre yayılmaması için karantina hastanesine dönüştürülmüştür. 1836-1837 yılları arasında 20-30 bin kişinin öldüğü veba salgını sırasında hastaların bir kısmı burada kurulan hastanede tecrit edilmiş, karantina ile salgının yayılması önlenmiştir.
1857 yılında Fenerler İdaresine devredilen kuleye Fransız şirket tekrar fener ilave etmiştir. 1926’da ise İstanbul Liman İdaresi’ne geçtiğinde fener işlevinin yanı sıra gaz deposu olarak da kullanılmıştır.
1959 yılından itibaren Kız Kulesi bir müddet radar istasyonu olarak kullanılmıştır. Deniz taşımacılığı seyrüsefer emniyeti için kulede akşamları ışık yakılmış, sisli havalarda da sis düdüğü çalınmıştır. Ayrıca Harem ve Liman kılavuzluk istasyonlarının görüş mesafesi kısa olduğu için, 1983 yılına kadar boğazdan geçen bütün gemileri 24 saat bildirme ve kontrol görevi, Denizcilik İşletmeleri’nin 2 memuru tarafından yapılmıştır.
1964 yılında Kız Kulesi Millî Savunma Bakanlığına bağlı gözetleme ve radar istasyonu olarak kullanılmıştır. 1983 yılından itibaren Türkiye Deniz ve Liman işletmeciliğine devredilmiştir. Bir dönem de kulede siyanür depolanmıştır. Üsküdar Belediyesi’nin yapıyı turistik tesis olarak planlama girişimiyle, İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 1992 yılında aldığı karar sonrası siyanürler, Tuzla daki bir depoya taşınmıştır. 1992 yılında kule, şairler tarafından bir dönem kullanılmış ve “Şiir Cumhuriyeti” olarak adlandırılmıştır. 1994 yılında ise Ulaştırma Bakanlığı’ndan, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na devredilmiştir. 1995-2000 arasındaki kapsamlı restorasyon sürecinin ardından turistik amaçlı olarak bir özel işletmeye kiralanmıştır.
Kız Kulesi 2020 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı’na devredilmiş olup 2021 yılında başlayan kapsamlı restorasyon çalışmalarının ardından 2023 yılında bir anıt olarak ziyarete açılmıştır. Aynı zamanda, Kız Kulesi Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yeni kurulan Galata Kulesi Müzesi Müdürlüğü’nün bağlı birimi haline getirilmiş ve böylece İstanbul’un iki önemli sembolü Müze kimliğine kavuşturulmuştur.
Bu müzede etkinlik yok
Tüm Etkinlikler