Herkül’ün Ayak İzleri: Cehennemağzı Mağaraları

1/6/23

5 Minute

Zonguldak’ta Herkül’ün Ayak İzleri: Cehennemağzı Mağaraları

 

Türkiye mitolojik anlatılarda karşımıza çıkan olaylarla özdeşleşmiş pek çok mekâna ev sahipliği yapar. Bulunduğu coğrafyanın özel konumu ile çağlar boyunca onlarca medeniyet bu topraklarda yeşermiştir. Ve bu topraklar, dünyayı bizimkinden farklı bir büyüyle izleyen geçmiş zaman insanlarının masalsı yaşamlarını ansızın gerçekliğe taşıyarak şaşırtır bizi. Mitoloji ve gerçekliğin buluştuğu bu etkileyici yerlerden biri de doğal güzellikleri ile öne çıkan Batı Karadeniz bölgesinde bulunur. Bu yer, ismini mitolojik kahraman Herkül’den almış olan Herakleia Pontika Antik Kenti yakınlarında bulunan Cehennemağzı Mağaraları’dır. En ünlü mitolojik anlatılardan birinin önemli bir anının burada geçtiğine inanılır. İsterseniz önce bu popüler mitolojik anlatının ne olduğunu açıklayalım. Herakles ya da başka bir deyişle Herkül ve 12 görevinden söz ediyoruz.  

 

Herkül’ün Kefareti: 12 Zorlu Görev 

Cehennemağzı Mağaraları

Hikâyenin başlangıcı Herkül’ün dünyaya gelişine kadar uzanır aslında. Zeus’un kahraman Perseus’un soyundan gelen güzel Alkmene ile gizlice beraber olmasıyla dünyaya gelir Herkül. Zeus’un eşi Hera ise bu beraberliği öğrendiğinde büyük bir öfke duyar. Herkül, bu öfkeli tanrıçanın soluğunu bundan böyle hep ensesinde hissedecektir. Vakti geldiğinde bir kralın kızı olan Megara’yla evlenen Herkül’ün üç çocuğu olur. Ne var ki Hera’nın üzerine saldığı bir cinnet nöbetinin ortasında öldürür bu çocukları Herkül. Elbette bu kaybın üzerine büyük bir üzüntü ve pişmanlık duyar ve kendisini gönüllü bir sürgüne mahkum edip bu büyük suçun kefaretini ödemenin yollarını aramaya başlar. Delphoi kentinin kahini, bu kefareti ödemek için Miken Kralı Eurystheus’un hizmetine girmesi gerektiğini söyler ve Herkül’ün 12 görevi de böylece başlamış olur.

12’si de birbirinden zor olan bu görevleri yerine getirmek için uzun yıllar uğraşan Herkül’ün sonuncu görevini başarmak ise hepsinden daha güçtür. Ölülerin meskeni yer altı dünyasına gidip buraya hükmeden tanrı Hades’in köpeği Kerberos’u yeryüzüne çıkarması gerekmektedir. Ölüler diyarına gidip geri gelmek Herkül gibi bir yarı-tanrı kahraman için bile hiç kolay değildir. Yeryüzüne çıkarması gereken üç başlı köpek Kerberos ise dehşet verici bir yaratıktır ve görevi ölülerin tekrar yeryüzüne çıkmasını engellemektir. Yaratığı yeryüzüne götürmek için istediği izni Hades alaycı bir şekilde kabul eder ve yalnızca tek bir şart koşar Herkül’e: Köpeği zapt etmek için hiçbir silaha başvurmayacak, bunu çıplak elle yapmaya çalışacaktır. Kerberos gibi bir yaratığı çıplak elle alt etmek olanaksız gibi görünen bir görev olsa da o Herkül’dür sonuçta. Zorlu bir mücadelenin sonunda bunu başarır ve kefaretini ödemek için yapması gereken görevleri tamamlamış olur. 

Kerberos’un Yeryüzüne Çıktığı Nokta

Cehennemağzı Mağaraları

İşte yazımızın konusu olan ve Zonguldak ili sınırları içinde bulunan Cehennem Ağzı Mağaraları hikâyenin bu son bölümünde devreye girer. MÖ 400’lü yıllarda yaşamış bir tarih yazıcısı olan Herakleialı Herodorus ve tragedya yazarı Euphorion’a göre Herkül’ün Kerberos’u yeryüzüne çıkardığı yer Cehennemağzı Mağaraları’dır. Cehennemağzı Mağarası efsanesine göre yeryüzüne çıkıp güneşi gördüğü anda dehşete kapılıp şiddetle havlamaya başlayan Kerberos’un ağzından damlayan salyalar, civarda bulunan haşhaş bitkilerini oluşturmuştur. 

Yer altı ve yeryüzünü birbirine bağladığı gibi mitolojiyle gerçeklik arasında da bir geçit niteliğinde olan bu eşsiz mağaralar günümüzde koruma altındaki bir ören yeri olarak ziyarete açılmıştır. Üç ayrı mağaranın bulunduğu ören yerinde bulunan mağaralardan biri de Roma ve Doğu Roma dönemlerinde kilise olarak kullanılan ve Hristiyanlık tarihinde önemli bir yeri olan Kilise Mağarası’dır. Kendinizi mitolojik anlatının içinde hissedeceğiniz bu mağaraları mutlaka ziyaret etmelisiniz.

Menu
English
Login